Bu yazı 23.03.2021 tarihinde İngilizce olarak kaleme alınıp çevrilerek bu sitede yayınlanmıştır. 
Yeni çeyreklik sonuçlar dönemi yaklaşırken, birçok yatırımcı hisse piyasalarında son zamanlarda görülen iniş çıkışlı hareketin Nisan'da da devam edip edemeyebileceğini merak ediyor. Bu yüzden, bugünkü yazımızda yeni bir çeyreği karşılamaya hazırlanırken portföylere çeşitlilik kazandırmaya yardımcı olabilecek tahvil odaklı bir borsa yatırım fonunu (ETF) tanıtacağız.
ETF'ler Hazine, devlet, belediye, özel şirket ya da yüksek riskli tahviller gibi sabit gelirli menkul kıymetleri içerebilir.
Ek olarak, hibrit bir yapıya sahip olan ETF'ler tahvillere ek olarak hisseleri ya da diğer varlık sınıflarını da (emtia ya da REIT) içerebilir.
Çok sayıda bireysel yatırımcı, gelir kaynağı olarak tahvilleri tercih ediyor. Çoğu tahvilin yılda iki kez ödeme yaptığını belirtmeliyiz. Diğer yandan, tahvil ETF'leri genellikle aylık olarak faiz ödemesi yapıyor ve bu da onları düzenli gelir arayışındaki yatırımcılar için cazip kılan bir özellik.
Tahviller genel olarak hisselerle düşük bir korelasyona sahiptir. İstatistiksel bir ölçüm olarak, korelasyon iki yatırımın tarihsel bazda birbirlerine kıyasla nasıl hareket ettiklerini gösterir. Bu sebeple, tahvil ETF'leri genellikle portföylerde makul bir yer bulur ve çekirdek hisse varlıklar için tamamlayıcı bir işlev görür.
Yükselen Tahvil Faizleri
Bir portföye tahvilleri eklemekten bahsederken, yatırımcılara faiz oranlarının potansiyel etkilerini de hatırlatmamız gerekir. SEC'e göre: "Piyasa faiz oranları ve tahvil fiyatları genellikle zıt yönlerde hareket eder."
ABD de dahil olmak üzere birçok ülke şu an rekor düşük seviyelerde faiz oranları uyguluyor. Ancak son dönemdeki gündemin de işaret ettiği şekilde, hükümetler enflasyonun artması durumunda faiz oranlarını artırmaya başlayarak ülkeyle ilişkili olan tahvillerin değerlerini etkileyebilir.
Son günlerde, ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi Mart 2020 sonlarından bu yana en yüksek seviyesini gördü ve %1,7'nin üzerine çıktı. Tahvil faizi Ocak 2018'de %3,1'in üzerindeydi. ABD devlet tahvilleri yaklaşık bir yıl önce salgın başlangıcından bu yana en düşük seviyelerini gördü.
Ekonomistlerin çoğu, kısa vadeli bir bazda tahvil faizlerinin nasıl bir yol izleyeceğini tahmin etmenin zor olduğu konusunda hemfikir olacaktır. Bu yüzden, kısa vadeli tahvil piyasası perofmansını öngörmek de zor. Ancak önümüzdeki bir iki yıl içinde 10 yıllık Hazine tahvil faizlerinde %2,5'e doğru bir hareketin yaşanmasını bekliyoruz.
Tahvil yatırımcıları için önemli olan bir başka konsept de süre (duration). Süre, tahvil fiyatlarının faiz oranındaki hareket karşısındaki hassasiyetinin bir ölçütüdür. Örneğin, bir tahvil üç yıllık bir süreye sahipse, faiz oranlarının %1 artması durumunda fiyatı yaklaşık %3 düşer. Diğer yandan, faiz oranları %1 düşürülürse tahvilin fiyatı yaklaşık %3 yükselir.
Böylece, yüksek bir süre faiz oranlarında yapılacak ufak bir değişimin tahvilin değerinde büyük bir etkiye sahip olabileceği anlamına geliyor. Bu yüzden, yatırımcılar satın aldıkları ETF'in süresine dikkat etmeli.
20 yıl üzerinde bir vadeye sahip yatırımları elde tutmak riskli bir seçim olabilir. Örneğin, eğer bir tahvil fonu ortalama altı yıllık bir süreye sahipse, genellikle orta vade kategorisinde kabul edilir ve daha uzun vadeli fonlara kıyasla faiz oranlarındaki dalgalanmalardan daha az etkilenir. Bir tahvil vadesine ne kadar yakınsa, faiz oranı riski o kadar az olur.
Bu bilgiyle birlikte, bugünkü fonumuza yakından bakalım.
ProShares Investment Grade-Interest Rate Hedged ETF
- Mevcut Fiyat: 75,81 dolar
- 52 Haftalık Aralık: 52,44 - 77,75 dolar
- 30 Günlük SEC Getirisi: %2,26
- Masraf Oranı: %0,30
ProShares Investment Grade—Interest Rate Hedged (NYSE:IGHG), yatırım kalitesinde özel sektör tahvillerine giriş imkanı sunuyor. Ek olarak, fon ABD Hazine tahvillerinde açık pozisyonlar alarak faiz oranlarındaki yükselişe karşı bir koruma sağlamayı hedefliyor. Diğer bir deyişle, fon toplamda sıfır süreyle faiz oranlarındaki değişikliklere karşı sıfır hassasiyet sağlamayı hedefliyor.
Bu yüzden dayanak borçlanma araçları, 263 ihraca sahip bu ETF'te odak noktası haline geliyor. Bu tahvillerin S&P Global (NYSE:SPGI) tarafından belirlenen kredi dereceleri, AAA ile BB arasında değişiyor.
Her ihraççı, endeksin yatırım kalitesindeki şirket pozisyonun piyasa değerinin %3'üyle sınırlı ve şu an 112 ihraççı bulunuyor. Goldman Sachs (NYSE:GS), General Electric (NYSE:GE), Pfizer (NYSE:PFE), Citigroup (NYSE:C) ve Vodafone (LON:VOD) (NASDAQ:VOD), ilk sıradaki isimlerden.
IGHG Kasım 2013'te işlem görmeye başladı ve şu an 462 milyon dolarlık bir varlığı yönetiyor. Finans sektörü %41,11'le fonda en büyük ağırlığa sahipken, onu Endüstri-İmalat (%16,03), Endüstri-Hizmetler (%16,00) ve Endüstri-Enerji (%9,96) takip ediyor. Genel olarak, yükselen faiz oranları ve mevcut aşılamaları takip etmesi muhtemeln olan ekonomik büyüme, bu sektörleri destekleyecektir.
Fon yıl başından bu yana %0,4 yükseldi (ya da sabit). Ancak geçtiğimiz 52 haftada, yaklaşık %31'lik bir getiri sağladı. Fon Şubat sonunda 52 haftalık bir zirveyi gördü.
Sermayelerinin bir kısmını tahvil piyasalarına yatırmak isteyenler için, faiz oranlarında yükseliş riskine karşı sağladığı korumayla IGHG fazla fiyat volatilitesi riski yaşamadan kabul edilebilir bir gelir seviyesi sunabilir.
Not: Yukarıda bahsedilen finans ürünleriyle ilgileniyor ancak bu ürünleri bölgenizde bulamıyorsanız aracı kurumunuz ya da finansal planlamacınızla iletişime geçmek isteyebilirsiniz.
Herhangi bir soru ya da görüşünüz için benimle iletişime geçebilirsiniz.
Editörün Notu: İncelenen her varlık tüm bölgesel piyasalarda mevcut olmayabilir. Size uygun olabilecek benzer finansal araçlar bulabilmek adına lütfen yetkili bir aracı kurum ya da finans danışmanıyla iletişime geçin. Bu içerik sadece bilgi amaçlıdır. Herhangi bir yatırım kararı vermeden önce kendi detaylı araştırmanızı yapmanız gerekir.