Avrupa Merkez Bankası (ECB) FED'in izinden gidiyor gibi görünüyor, bu yüzden bankanın Yönetim Konseyi'nin geçtiğimiz haftadaki para politikasını uyumlu tutma kararı, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) bu hafta gerçekleştireceği toplantıda ne yapacağı—ya da aslında ne yapmayacağı—konusunda iyi bir ipucu.
Euro Bölgesindeki %2'ye karşılık, ABD'deki enflasyonun %5 olmasının ya da ECB'nin aylık 80 milyar euroluk (yaklaşık 97 milyar dolar) varlık alımlarına karşılık FED'in her ay 120 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleştirmesinin bir önemi yok. ECB'nin gösterge faiz oranı sıfırda, FED'in faiz oranı ise sıfıra yakın seviyede.
ECB Başkanı Christine Lagarde, merkez bankasının salgın sebebiyle yaptığı tahvil alımlarına en az önümüzdeki yılın Mart ayına kadar devam edeceğini ve COVID-19 krizinin henüz sona ermediğinin düşünülmesi durumunda bu sürenin uzayabileceğini söyledi.
Bu yüzden FED'in bu hafta varlık alımlarını azaltma konusunu açık bir şekilde gündemine getireceğini ummak biraz iyimser görünüyor. Çoğu ekonomist, alımları azaltma görüşmelerinin en erken üçüncü çeyrekte başlamasını ve önümüzdeki yıla kadar bir adım atılmamasını bekliyor.
Çarşamba günkü toplantıda, standart hale gelen açıklamaların tekrarlanmasını bekleyebiliriz—maksimum istihdama ulaşılana dek gevşek para politikası sürdürülecek, yüksek enflasyon yalnızca geçici bir durum, enflasyon beklentileri hala çapalı ve varlık alımlarını azaltmayı konuşmak için henüz hazır değiliz.
Ancak FED'in dışında, merkez bankasının kamu borcunu parasallaştırmasının tehlikeleri daha çok dile getiriliyor. Normalde bunun merkez bankalarının uzak durması gereken bir şey olması lazım, ancak önce 2008 finansal krizi, şimdi de salgın krizi, FED, ECB ve diğer merkez bankalarına siyasilerin para politikasını belirlemelerine izin vermemeye yönelik ana prensibi ihlal etmek için gerekçeyi sağlıyor.
Tabi ki, teknik açıdan bir merkez bankası borcu yalnızca direkt olarak devlet tahvili alımı yaptığında parasallaştırır. Ancak ikincil piyasadan tahvilleri toplayarak Hazine tahvili alıcılarının direkt olarak yeni ihraçları satın almasına ve bu tahvilleri ikincil piyasada satmasına imkan sunması, artık çok belirgin bir hale geldi.
Wall Street Journal'daki muhafazakar yazı kurulu geçtiğimiz haftada enflasyondaki yükselişten yakınırken bu uygulamaya tepki gösterdi. Journal'a göre borcu parasallaştırmak fiyat sinyallerini ve sermaye dağılımını bozuyor. Daha da kötüsü, FED borcu parasallaştırmaya devam etmek zorunda gibi hissedebilir ve bu da son derece belirsiz sonuçlara gebe bir deney.
FED eski üyesi Kevin Warsh, parasallaştırmanın tek yönlü bir kapıdan geçmeye benzediği konusunda uyarıda bulundu. Warsh geçtiğimiz haftada, "alımları azaltmak hakkında konuşmak, reklamı ne kadar iyi bir şekilde yapılmış olursa olsun küçük bir şov. Şu an asıl önemli olan şey, FED'in ne söylediği değil, ne yaptığı", dedi.
Trump yönetiminin ikinci yarısında Hazine Bakanlığı'nda ekonomi politikasının başındaki isim olan Michael Faulkender, geçtiğimiz ayda kaleme aldığı yazıda, Bank for International Settlements eski Genel Müdürü Jaime Caruana'nın 2013 yılında yaptığı, bir krizin geçmesi sonrasında—borcu parasallaştırma gibi—olağanüstü araçları kullanmaya devam etmenin sürdürülemez mali uygulamalara sunduğu destek sebebiyle zararlı olabileceğine yönelik uyarısını hatırlattı.
Faulkender Baltimore Sun'da kaleme aldığı yazıda, "İlk maliyeti, mali politikanın gerçek borç servisi maliyetlerini gizlemesi," dedi.
Demokratlar'ın 4 trilyon dolarlık daha harcama yapma önerileri, maliyetleri karşılamak için vergilerin artırılmasına rağmen daha fazla borç anlamına geliyor. Şu an University of Maryland'da bir finans profesörü olan Faulkender'a göre, "Önerilen vergi artırımlarını mevcut yapısal açıkları kapamak için kullanmak yerine, yeni dayanaksız yardımlar yaratmayı hedefliyorlar."
Bu tarz ifadeler, düzenleyeceği basın toplantısında FED Başkanı Jerome Powell'dan duyabileceğiniz, ya da Temmuz ayında yayınlanacak FOMC tutanaklarında göreceğiniz türde konular değil.
Ancak birinin bu konu hakkında konuşması ve FED'in ortak fikrine karşı kamusal bir tartışma alanı oluşturması gerekiyor.